Düşünce tarihimizi tekdüze ve doğrusal bir hat üzerinde seyreden kapalı bir yapı olarak tasavvur etmek yaygın bir eğilimdir. Fakat onu anlamak için başvurulması gereken en temel sosyal olgunun, değişim ve dönüşüm olduğu kabul edilmelidir.
İslam düşüncesinin dış ve iç dinamiklerle ivme kazandığı 2-3. hicri asırlar Mutezile açısından önce yükselme sonra gerileme dönemine sahne olmuştur. Bir asra yaklaşan ömründe Câhız'ın yazdıkları, siyasilerin topluma yön verme çalışmaları ile toplumsal kesi ...