Mevlevi şeyh ve dervişlerden İstanbul´da bir alay teşkil olundu. Bütün Mevlevilerin bu alaya kaydolunması bildirildi. Dervişler nefer, onbaşı, çavuş oldular. Şeyhler de muhtelif rütbelerde subay. Maamafih bu alaya diğer tarikatlerden veya hiçbir tarikata intisabı olmayanlarda yazıldı. Fakat hepsinin başına bir Mevlevi sikkesi giydirilerek Mevlevi addolundular.
Başlarına o zaman Konya´da bulunan Hazret-i Mevlana Dergahı şeyhi ve Mevlevilerin en uslusu sayılan Veled Çelebi ( İzbudak) alay kumandanı tayin olundu. Teşkil olunan alayı ve sancağı alarak Konya´ya, alay kumandanına, Veled Çelebi´ye vermek vazifesi, çelebi efendinin İstanbul´da kapı çuhadarı yani vekil-i umuru olan Yenikapı Mevlevihanesi şeyhi Abdülbaki Efendi´ye tevdi olundu.
Harbiye Nezareti ( şimdiki üniversite merkez binası) önünde yapılan merasim ve edilen duaları müteakip alay sancağı, Şeyh Abdülbaki Efendi´ye verildi ve onun riyasetinde kafile Konya´ya hareket etti. Konya´da diğer yerlerden gelen Mevlevilerle kadrosunu tamamlayan alay, Hazreti Mevlana türbesi önünde yapılan merasimden sonra, Veled Çelebi´nin kumandası altında Şam´a hareket etti.