XIX. asırda Mevlânânın maneviyâtından istifade eden, bununla da kalmayıp Mesnevî-i Şerîfin birinci cildini kendine özgü bir bakış açısıyla şerhederek bize aktaran zatlardan birisi de Âbidin Paşadır. Âbidin Paşa, Osmanlı devletinin en bunalımlı dönemlerinden birinde yurdun bir çok yerinde başarılı valilikler yapmış, yönetim anlayışıyla, ârifâne ve samimî mümin kişiliğiyle halka ışık tutmuştur. Tasavvufî düşünüş tarzı onda çağdaşlarından daha geniş bir perspektif oluşmasına yol açmıştır.
Verdiği mesajla, bütün insanlığın ortak eseri haline gelen Mesnevî-i Şerîf, her asırda üzerinde kafa yoran insanlara yeni yeni ufuklar açtığı gibi, bugün de onun sunduğu evrensel mesaja kulak verilecek olursa, bunalım içinde ve yaşama sevincini kaybetmiş günümüz insanına çok şeyler verecektir.