Dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapan Ortadoğu... İnsanlığın beşiği ve Hz. İbrahim'in ayak izlerini taşıyan yurtlar... Ve Müslümanlar üzerinden süregiden savaşlar... Bir bakıma
Hz. İbrahim'in mirası peşindeki evlatlarının amansız mücadelesi...
Ortadoğu'da yalnızca fikirler, inanışlar, canlar değil, tarih de bir katliamın pençesinde. Artık hakikati görenler, Irak ve Suriye'de birinin kanı toprağa akarken uzaklarda kanı bitlenen birilerini, burada bir kurşun namludan fırladığında meçhul ülkelerde kabaran cüzdanları, burada annelerin ağıtları gözyaşlarına karışırken bir yerlere gizlice kaçırılan tarihi mirası fark edebiliyorlar. Oynanan oyuna insanlığın geçmişiyle hesaplaşması deniyor ama hakikatte geleceğini belirleme potansiyeline sahip.
Elinizdeki kitabı yalnızca Roma, Kudüs ve İstanbul ekseninde
bir casusluk romanı olarak değil, aynı zamanda
Mezopotamya'nın sosyal, siyasi ve sanatsal tarihi gibi de okuyacaksınız. İskender Pala'nın her zamanki yetkin
kaleminden nefes nefese bir polisiye...