Değer biçenden bağımsız mutlak değerler varsa, bunların mutlaklıklarının kaynağı nedir? Bunlar nasıl keşfedilecek, gerçeklikle nasıl ilişkilendirilecek ve onların ontolojik statüleri ne olacaktır? Bu sorular doğal olarak, değer teorisinin kaçınmaya çalıştığı bir duruma, bir varlık doktrinine, bir ontolojiye işaret eder. Çünkü değerler, sadece hakikate kök saldığı zaman, gerçeklikleri vardır. Onların geçerlilikleri ontolojik temellerinin bir ifadesidir. Doğrusu Varlık, değeri önceler, ancak değer varlığı tamamlar. Bu nedenle, mutlak değerleri araştırmasında değer teorisi, varlıktaki değerlerin kaynağının ontolojik temeline geri gönderir.
Hikmetin bilgisi, ahlaki eylemin sebebi gibi sadece tek yönlü olarak düşünülemez. Çünkü o, kendi içinde kısmen ahlaki eylemin bir sonucudur.