Ahlakî varlık alanı, salt insanî bir alan olduğundan, hiçbirimiz ahlak problemlerine ve ahlakî sorunlara ilgisiz kalamayız. Ahlak sorunlarına ilgisiz kalmak, insana ilgisiz kalma ile eş anlamlıdır. Bundan dolayı ahlak üzerine konuşmak, bir bakıma insan üzerine konuşmaktır. İnsan üzerine konuşmak ise, bir ölçüde kendimiz üzerine konuşmaktır.
Ahlakî eğilimleri ve yetenekleri açısından bakıldığında da insan, evrime uğramış bir varlık değildir. Hz. Âdem ilk insan ve ilk Peygamber olarak hangi türden eğilim, arzu ve isteklere sahip idiyse, bugün bizde de o eğilim, arzu ve istekler vardır. Dolayısıyla bizim verdiğimiz iyi insan olma mücadelesi, insanlık tarihi boyunca, başta Peygamberler olmak üzere her insanın verdiği, kutsal bir mücadeledir.
Bu kitapta teorik ahlak konuları yanında, aile hayatında ve toplumsal hayatta gerekli olan ahlak ilkelerini de bulacaksınız.