Bu kitap, ´İslâm Düşüncesi Tarihi´ni ´kelâm-felsefe ilişkileri´ boyutunda ele alıyor. Ne kelâmı felsefeye yahut felsefeyi kelâma indirmeyi, ne de kelâmla felsefe arasındaki ayrılıkları mutlaklaştırmayı doğru bulmayan yazar, kelâm ile İslâm felsefe geleneğinin uzlaşamadığı noktaları ´paradigma-içi´ bir mesele olarak görmeyi tercih ediyor. Zaman zaman birbirlerine ters düşseler de, İslâm düşüncesini besleyen bu iki damarın mutabakat üzere oldukları önemli konulara dikkat çeken kitap, İslâm, felsefe ve tasavvuf üzerine ileri okumalar yapmak isteyenler için önemli bir kaynak.