Bir şiir incelemesine nasıl başlamalıyız? Şairine duyduğumuz hayranlıkla mı yoksa eleştirel ve analitik bir bakış açısıyla mı? Alphan Akgül, ikinci yolu tercih ediyor ve Yahya Kemal'in şiir anlayışını ve şiirlerini en ince ayrıntısına kadar sorguluyor, tartışıyor, yorumluyor.
Yahya Kemal, anlamı hiç de müphem olmayan şiirler yazdığı hâlde, neden Stéphane Mallarmé gibi anlamda müphemiyet konusunda aşırıya kaçmış bir şaire atıf yapıyordu? Pek çok şiirinde hikâye üslubunu kullandığı hâlde, neden lirizmi mutlak bir şekilde öne çıkarıyordu? Bütün şiirlerini vezinle yazdığı hâlde, neden veznin mekanik bir ahenk aracı olduğunu söyleyip asıl şiirselliğin deruni ahenkten geldiğini iddia ediyordu?
Kitapta Yahya Kemal'in şiir hakkında geliştirdiği görüşleri ayrıntılı bir şekilde tartışmaya açılıp bu görüşlerin işlevsel olan ve olmayan yönleri ortaya konmuştur. Böylece hem Yahya Kemal'in poetikası derinlikli bir şekilde incelenmiş, hem de bu poetika ile şairin şiirleri arasında hangi ölçüde bir uyum olduğu tespit edilmiştir.
Akgül, Yahya Kemal'in şiirlerini itina ile çözümlerken bizi yeni bir üslupla da tanıştırıyor: Anlam için teknik ! Akgül'e göre Yahya Kemal'in şiirlerinde esas öge anlamdır ve şair bu anlamı açığa çıkartmak ya da pekiştirmek için biçim özelliklerini harekete geçirir. Yahya Kemal'in her şiirinin sözle inşa edilen bir anlam kompozisyonu olduğunu savunuyor Akgül Bu nedenle, biçim tartışmalarından anlam çözümlemelerine ustalıkla geçiyor ve Yahya Kemal'in şiirlerindeki ana temanın tutkuyla arzu edilip de ulaşılamayan ideallerin yarattığı bunalım olduğunu keşfediyor Akgül'ün bu kitabının bir başka yönü de şiir kuramlarıyla ilgili kapsamlı bilgi vermesi