Osmanlı Devleti, Doğu Roma'yı fethetmek üzere kurulmuştu. Sultan II. Mehmed'e gelene kadar pek çok padişah bunu denedi, ama başarılı olamadı.
Sultan II. Mehmed, o zamana kadar olmamış şeyin ondan sonra da olmayacağı anlamına gelmediğine inanıyordu. Bu yüzden daha önceki kuşatmalara takılmadı. Onların gerçekleştiremediğini ben de gerçekleştiremem, diye düşünmedi.
Onların yapamadığını yapacağım, diyerek hazırlıklara başladı. Hazırlıklar esnasında yirmi, fethettiğinde ise yirmi bir yaşındaydı.
Bugün, hayatında bir projesi, önünde bir hedefi olan yirmi bir yaşında kaç delikanlımız ve genç kızımız var?
Hatırladıkça bir şeylerimizin eksik olduğunu, bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünüyorum.
Çünkü hedefini belirlememiş insanı, hiçbir yol gitmek istediği yere götürmez.
Zira hedefsiz olmak, adressiz kalmaktır.
Adresiniz yoksa, gideceğiniz yeri de bilmiyorsanız, koca şehirde kalakalırsınız.
Yürümekten ayağınız, düşünmekten beyniniz şişse de maksadınıza nail olamazsınız.
Hem insanların, hem de devletlerin yakın ve uzak hedefleri olmalı.
Hayalleri, ütopyaları olmalı.