Kur'ân, Rasûlüllah (sallallâhü aleyhi ve sellem)'in bâkî ve dâimî en büyük
muʻcizesidir. Rasûlüllah (sallallâhü aleyhi ve sellem)'in diğer muʻcizeleri zamanla ve
zeminle kayıtlı kalmıştır. Fakat Kur'ân, inzâl edildiği şekilde o günden bugüne
kadar aynı tazeliğini ve gençliğini korumuş ve hâlen de korumaktadır, kıyâmete
kadar da korumaya devam edecektir.
Kur'ân, yirmi üç senede parça parça nâzil olmasına rağmen âdetâ bir anda
inmiş gibidir. O, bin dört yüz küsur sene önce nâzil olmasına rağmen şimdi yeni
nâzil olmuş gibidir, o günün insanlarına hitap ettiği gibi bugünün insanlarına da
hitap etmekte, bundan sonra kıyâmete kadar gelecek bütün insanlara da hitap
edecektir. Kur'ân, en genç insanın zihnini ve rûhunu okşadığı gibi en yaşlı insanın
dimağını ve kalbini de okşamaktadır. O, en sıhhatli insanlara zevk ve lezzet verdiği
gibi en hasta insanlara da zevk ve lezzet vermektedir, onların maddî ve mânevî
hastalıklarına şifâ olmaktadır.