Dualarımız, arayışlarımızın meyvesi. Yaşadıklarımızın ya da yaşamaya talip olduklarımızın özü.
Duan, hayata bakışının özeti. Ve dualarındır, seni sen yapan.
O yüzden, Hz. Ali'nin Rabbine olan yakınlığında geldiği o muazzam noktayı işaret ettiğine inandığım duası, duyduğum ilk andan itibaren derinden etkiler beni. O güzel insana hayran olurum yeniden.
İlahi! Sana kul olmak izzet olarak bana yeter. Senin benim Rabbim olman, iftihar olarak bana yeter. Sen, benim istediğim gibisin. O hâlde, beni de senin istediğin gibi eyle.
Allah Resulü'nün (sav) terbiyesinde büyümüş Ali'nin (ra), Ali'ce en güzel hâl duası. Rabbine yakınlığının zirvesinde dilinden dökülen... Kendi yakınlıklarımızı düşündüren... Kendi dualarımıza giden bir yol ve beraberinde bir yakınlık olduğunu haber veren...
Yazarın, rahmetli babasının hediye ettiği Kur'an ve pembe kaplı dua kitabının sayfalarından, Mekke ve Medine sokaklarında dolaşan Peygambere (as) uzanan bu yolculuğunda ona eşlik etmeye davetlisiniz.