Yazanlar, okuyanlar ve kitapları çoğaltanlar aynı hissi paylaşırlar.
Demlenmiş bir güzellik durur sayfaların satır aralarında. Serüveni hakkında detaylı bir bilgi bilinemeyebilir. Çokça duygu katılmış içine. Biraz akıl, biraz anı, biraz da acı...
'Yazdım' demek büyük bir iddia. Belki 'yazıldı' demek daha makul bir söylem.
Çocuksu gülümsemenin yanı başında lavanta kokulu ömür sayfaları durur. Dokunursunuz ellerinizle ve hayranlık uyandırır sizde. Siz ona dokunurken, o da sizin yüreğinize dokunur.
Aynı his bulut olur yükselir ve yağar yüreklerden yüreklere.
Yudumlanır nefesler kelime kelime.
Bakışlar görüşlere vasıl olur. Dünya döner, okurlar döner.
Renkler rengini bulur. Sevgiler, gerçek sevgilerde konuklar gibi ağırlanır.
Çiçeklerden yeni kökler alınır. Zihinler toprak olur ve ekilir uygun iklimlerde.
Yazının bereketi, yazanlardan öte renk verir. Ve beyaz güvercinler uçuşur semalarda.
Yazmak, yazılmak; okumak ve okunmak sıra dışı farklılıklar gibi görünse de, önemli olanın hissiyatın paylaşılması olduğunu görebilmeliyiz.