Genelde tesettür, özelde üniversitelerde başörtüsü konusunda şimdiye kadar çok şey söylendi ve yazıldı. Ülke gündeminden uzun süre düşmeyen bu konuda yıllar boyunca yaşanan olayların neredeyse aynen tekrarlandığına, tarafların ileri sürdüğü görüşlerin aynı kalıp oyunun sadece aktörlerinin değiştiğine şahit olmak, insanı garip bir karamsarlığa itiyor. Başörtüsü vesilesiyle ortaya çıkan olayların ve gündeme gelen tartışma konularının, sadece kıyafet meselesiyle sınırlı olmadığı noktasında taraflar arasında neredeyse tam bir ittifak sözkonusu. Kılık kıyafetle başlayan tartışmalar, temel hak ve özgürlükler, demokrasi, çağdaşlık, laiklik, ilericilik, gericilik, din ve vicdan özgürlüğü gibi temaları da içine alarak içinden çıkılması zor büyük bir kördöğüşüne dönüşmektedir. Bir anı kitabı olmasına rağmen Bir Başörtüsü Günlüğü, her şeyin yerli yerine oturtulması kisvesi altında her şeyin birbirine karıştırıldığı bir ortamda, hayatı boyunca yavuz hırsızlıkla geçinenleri ele vermenin o kadar kolay bir iş olmadığını bilerek, bunu kısmen de olsa gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır.
(Arka Kapak)