Siraceddin Hocam ile tanışıklığımız üzerinden yaklaşık yirmi yıl geçti; her daim onun hem lisan-ı hâl hem lisanı-ı kâlinden çok mühim ve menfaatli dersler aldım. Hakikaten nasihatleri, sohbetleri her zaman aklımın muallimi, kalbimin muhibbi, nefsimin terbiye edicisi ve ruhumun medar-ı surûru oldu. Hizmet zamanında ve dostlarına iyilik yapmak konusunda hep ilerde olup, maddî-manevî ücretlerin dağıtılması vaktinde de hep geride durmasını bilmiş; lisanını yalana ve gıybete alıştırmamış, sevdiklerinin menfaatini kendi menfaati üzerinde tutmayı şiâr edinmiş; bu dehşetli ve fırtınalı zamanın dağlarvarî dalgaları içerisinde hem kendisi hem de talebeleri için bütün gayretini ve himmetini samimî ve güzel ahlâklı bir mü'min olmak üzerine tahsis etmiş olan Siraceddin Hocamın zarafetinin, kemalatının, şefkatinin, cehdinin bilinmesini istedim. Onun konuşmasını sağlayacak makbul dostları ve akrabalığımın nazını şefaatçi yaptım. Bu röportajı yapmakla istedim ki benden başkaları da bundan istifade etsin. Belki bu bilmekler ve istifadeler Hocam için dua hükmüne geçer ve ona dünyada enîs, kabirde nûr, sıratta burak, âhirette şefaatçi olur.
Prof. Dr. Behçet Al