İslam âlimleri Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'den devraldıkları görevleri gereği toplumdaki itikadî,
amelî ve ahlakî bozulmalara karşı öteden beri ilmi birikimleriyle mücadele etmiştir. Bu mücadeleyi onların her
türlü ilmi faaliyetlerinde görmek mümkündür. Hadis âlimlerinin bu yoldaki gayretleri de hadislerden derlemeler
yaparak eserler ortaya koymak olmuştur. Zira Resul-i Ekrem'in sünnetinin her dönemdeki dinamik yapısı
toplumların ihyasında en güçlü unsur olmuştur. Hadis uleması da hadislerden yaptıkları derleme çalışmaları ile
İdeal bir Müslüman nasıl olmalıdır? sorusuna cevap aramışlardır. Toplumda gördükleri sorunlar karşısında
hadis eserleri kaleme alarak problemleri çözmeye gayret etmişlerdir. İslam âlimleri Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'den devraldıkları görevleri gereği toplumdaki itikadî,
amelî ve ahlakî bozulmalara karşı öteden beri ilmi birikimleriyle mücadele etmiştir. Bu mücadeleyi onların her
türlü ilmi faaliyetlerinde görmek mümkündür. Hadis âlimlerinin bu yoldaki gayretleri de hadislerden derlemeler
yaparak eserler ortaya koymak olmuştur. Zira Resul-i Ekrem'in sünnetinin her dönemdeki dinamik yapısı
toplumların ihyasında en güçlü unsur olmuştur. Hadis uleması da hadislerden yaptıkları derleme çalışmaları ile
İdeal bir Müslüman nasıl olmalıdır? sorusuna cevap aramışlardır. Toplumda gördükleri sorunlar karşısında
hadis eserleri kaleme alarak problemleri çözmeye gayret etmişlerdir. Osmanlı Devleti'nin en önemli âlimlerinden olan İmam Birgivi de Kitabü'l İman adlı eseri ile kendi döneminde
toplumu ıslah ve ihyada önemli bir vazife icra etmiştir. Kitabü'l İman, isminden de anlaşıldığı üzere itikatla
ilgili hadislerden müteşekkildir. Birgivi bu eserinde, Ehli sünnet inancının hadislerden olan delillerini bir araya
getirmekle, yaşadığı 16 yüzyılda Ehli sünnet inancına yönelik tehditlere karşı ilmi bir mücadele vermiştir.
Kitabü'l İman'ın muhtevası incelendiğinde tesirinin sadece o dönemde kalmayacağı günümüzde bile Ehli
sünnet itikadını tashihte önemli fonksiyonu olacağı aşikârdır.