uzun vadede hiç bir şey mantık ve deneyime karşı koyamaz. Ve dinin bu ikisiyle olan çelişkisi de son derece açık bir şekilde ortadadır. Hatta arıtılmış dinsel düşünceler bile, dinin verdiği tesellinin herhangi bi bölümünü korumaya çabaladıkları sürece bu gelecekten kurtulamayacaklardır. Bu düşünceler kendilerini, özellikleri tanımlanmayan ve amaçları sezilemeyen daha üstün bir ruhsal varlığa duyulacak inançla sınırlarlarsa bilimin meydan okumasından kendilerini sakınabileceklerdir, ama o zamanda insanları ilgisini yitireceklerdir.