11 Eylül saldırılarından beri, kamu yetkilileri, selefiliğin Avrupa ve Kuzey Amerika'daki etkisinden endişeye ediyorlar. Bu fondemantalist hareket, yine de, terörist türevlerine indirgenemez. Bundan böyle, o, göçmen asıllı insanlar arasında ortaya çıkan moral, sosyal ve politik meselelere bir cevap önerdiğinden, Batı'da yaşayan Müslümanların bir kısmı için bir referanstır.
Sürgün mahallelerinin sosyal ve ekonomik güçlükleri, kimlik ve ahlaki belirsizlikleri, modern dünyanın komplekliği içinde, selefilik, Mekke toplumu dışında bir hayat süren Peygamberin bu ilk öğrencilerinin, eski dindarların (seleflerin) yoluna aykırıdır. Nesilden nesile geçen bir kültüre katlanmaktan daha çok çelişkileri vardır: Klasik arapça ve Kur'an incelemesine başlayan selefi gençler, okuma yazma bilmeyen babalarının sözünü dikkate alırlar ve böylece yeni bir sosyal kimlik oluştururlar.
Max Weber'in mezhepler hakkındaki çalışmaları ışığında bizi iki kıtaya götüren heyecan verici bu araştırma, gençlere yönelik sosyalleştirme çalışmalarını ve harekete geçirme tekniklerini analiz ederek, bir takım selefi grupların sosyal ve ideolojik çevresini yeniden inşa ediyor.
Dr. Samir Amghar, École des hautes études en sciences sociales(EHESS)/Sosyal Bilimler Yüksek Araştırmalar Okulu'nda sosyoloji doktorudur. Dr. Amghar, aynı zamanda, Montréal Üniversitesi Uluslararası İnceleme ve Araştırma Merkezinde araştırmacı ve İsviçre Savunma Bakanlığı danışmanıdır.