Dünya ile ilgili yeni düzen arayışı içine girenler, İslam'ı görseler veya görmek isteseler bu alemin yeni bir düzene veya düzenlemelere ihtiyacının olmadığını anlayacaklardır. Şimdiye kadar dünyanın gidişatıyla ve insanların karakteriyle ilgili İslam'ın getirmiş olduğu düzenlemeden daha üstününü ortaya koyan da hiç çıkmamıştır. İslam'ın dışındaki sistemlerin insanlığı bir bütün olarak kucaklayamadığına şahit oluyoruz. Bir kısmı maddiyatı ön plana çıkarmış, maneviyatı ihmal etmiş, dünyaya değer vermemiş. Bir kısmı yeryüzünü tanrılaştırmış. Bir kısmı hurafelere önem vermiş; huzuru karanlıklarda aramış. Bir kısmı bir avuç insanın dışındakileri köle kabul etmiş ve insanları hayvanlar gibi çalıştırmış.
Yeni dünya düzeni fikrini savunanlar, aynı zamanda İslam'ı görmemeye ve Müslüman düşünürlerin görüşlerini dikkate almamaya çalışanlardır. İslam'ı görseler de görmeseler de İslam, bütün haşmetiyle, yeryüzünü kaplayan rahmetiyle, gönülleri besleyen sevgisiyle, 14 asırdan beri vardır. Bu hakikat ne kadar çabuk anlaşılırsa dünya, insanlığı tehdit eden bir takım kötülüklerden ve korkulardan o kadar çabuk kurtulur. Şu gerçeği herkes kabul etmeli ki İslam'ı dikkate almayan, dünya nüfusunun dörtte birini teşkil eden Müslümanları görmezlikten gelen oluşumların ömrü kısa olur.