XV. yüzyılda yaşayan Celâleddîn Devvânî, yaşadığı dönemin önemli simalarından biridir. Karakoyunlu ve Akkoyunlu devletleri zamanında siyasette önemli vazifeler deruhte etmesinin yanı sıra uzun süre medrese mollalığı da yapmıştır. Onun, Osmanlı medrese geleneğinde ve aynı zamanda Osmanlı zihin yapısında ve bu zihni sonrakilere taşıma noktasında mühim bir misyonu olmuştur. Bu anlamda Devvânî, kültür tarihimize, yazdığı eserlerin yanı sıra ahlâkî, siyâsî, felsefî, tasavvufî ve kelâmî görüşleriyle de kayda değer katkılarda bulunmuş önemli bir şahsiyettir.
XV. yy. İslâm felsefî geleneğini, kendinden sonraki nesillere aktarmada önemli bir mütefekkir olan Devvânî'nin ahlâk ve siyâsetle ilgili düşünceleri dikkate alındığında, her ikisinde de felsefî tasavvufun önemli ölçüde etkili olduğu görülür. O, amelî ve nazarî olarak tasavvufla ilgilenmiş ve benimsediği vahdet-i vücûd görüşünü eserlerinde savunmuştur.
Eserlerinin vefâtından önce Osmanlı topraklarında da tanınması, henüz hayatta iken şöhretinin yayıldığını göstermektedir. Bu şöhreti sebebiyle çeşitli İslâm ülkelerinden pek çok talebe kendisinden ilim tahsil etmiş ve daha sonra bu öğrenciler vasıtasıyla oldukça geniş bir Devvânî Ekolü oluşmuştur.
Celâleddîn Devvânî'nin Kelâm Sistemi isimli eserimizde kelâmî görüşlerini verdiğimiz Devvânî ahlâk, siyâset, felsefe ve tasavvufla da ilgilenmiştir. Bu çalışmamızda, onun hem hayatını, sosyal çevresini, yaşadığı dönemi, eserlerini, etkilendiği ve etkilediği insanları, eserleri ve hem de bahsi geçen konulardaki düşüncelerini tespit edip değerlendirmeye çalıştık.