... İdeal manada kurban, Allah ile olan gönül ilişkisinin bir göstergesi ve kulluk şuurunun zenginleştirilmesidir; Hz. İbrahim örneğinde olduğu gibi, Allah değil biricik oğlumu, canımı isteseydi onu da seve seve verirdim şeklindeki fedakarlığın; Hz. İsmail örneğinde olduğu gibi, Babacığım! Allah sana nasıl emrediyorsa öyle yap, inşallah beni sabredenlerden bulacaksın şeklindeki teslimiyetin en güzel ifadesidir.
Hz. Musa döneminden itibaren M.S. 70`te ikinci mabedin yıkılışına kadar geçen süre içerisinde Yahudilik`te başlıca ibadet şekli olan kurban, Hıristiyanlıkta farklı bir boyuta çekilmiştir.
Daha önceki dinlerde şikel ve amacı yönünden farklılık arz eden kurban ibadeti, onların ne etleri, ne de kanları Allah`a ulaşır... (Hacc, 22/37) ayeti çerçevesinde Hz. İbrahim`den sonra en güzel ifadesini İslam`da bulmuştur. İslam`a göre kurbanda aranan, kişinin kurban sunmadaki iyi niyeti, samimiyeti ve takvasıdır.
İşte, elinizdeki bu kitap, başka İslam olmak üzere, hemen hemen bütün dinlerdeki kurban ibadeti ile ilgili zengin bir muhteva sunmaktadır... (arka kapak).