Necip Fazıl Kısakürek için ne yazılsa ne söylense azdır...
Edebiyatın ve düşüncenin hemen her alanında eser verdiği için Üstad derlerdi ona, biliyorsunuz. Edebiyatın her alanında sadece eser vermekle kalmamış, inandığı ilkeleri hayatına geçirmiş ve bu manada da çok sevilmiş biriydi Necip Fazıl. Azmi, kararlılığı, aksiyonerliği, hazır cevaplığı ve nüktedanlığı ile de meşhurdu. Halk tarafından çok sevilirdi. Bu manada Üstad'ı bilmeyen, tanımayan yoktur. Biz yetişkinler tanır, bilir ve severiz Üstad'ı da, ya evlatlarımız?! Çocuklarımız, gençlerimiz ne kadar tanırlar, bilirler onu? Peki, Üstad'ı biz yetişkinlerin tanıma, bilme hakları varda, gençlerimizin, çocuklarımızın buna hakkı yokmu?! Bakınız, Avrupa ve ABD'de yetişkinler kendi kahramanlarını büyüyünce, bir anda tanımıyorlar. Ana sınıfındayken başlayan ve yetişkinliğe erene kadar ilerleyen süreç içeresinde kendi kahramanlarını sindire sindire, anlaya anlaya öğreniyorlar. Oysa bizde, orta öğretim ve yüksek öğretim çağında kahramanlarımız birden öğrencilerimizin karşısına çıkıyor. İster istemez de öğrenciler şaşırıp kalıyorlar...
İşte bu manada elinizdeki kitabı çocuklarımıza ve gençlerimize hazırlamak benim için bir borçtu. Bu borcu ödemek adına istedim ki gençlerimiz kendi kahramanlarını erken yaşlarda tanısınlar, bilsinler, sevsinler.
Yazmak bize, okumak size gençler...
İnanın çok seveceksiniz bu kitabı...
Hatta, arkadaşlarınıza da kıymetli bir hediye olarak alıp, armağan edebilirsiniz.