Din eğitimi ile ilgili bilgilerin, kaynağına bağlı ve hayatın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yeniden insanlara sunulması ve İslâmî bilgi ile hayat arasında dinamik bir bağın kurulması gerekmektedir. Bu nedenle bugün Din eğitimcilerinin yapması gerekenin, Ülkemizde yaşayan İslâm toplumunun mevcut soru(n)larına, ihtiyaçlarına uygun ilmî kaynaklardan hareketle gerçekçi metotlar üretmek ve böylece İslâm'ın yaşanılan hayata yön vermesini sağlamak olduğuna inanıyoruz.
Bizler Müslümanların gündelik hayatlarında karşılaştıkları problemlere çözüm getirebilmek için ana kaynaklar olan Kur'ân-ı Kerîm ve sünnette dayanmak suretiyle dinin yaşanabilir hale gelmesi için çeşitli metotları da geliştirebilmeliyiz. Bunu yapabilecek kimselerin, teorik bilginin yanında, muhataplarının sosyal, iktisadî, ruhî, ahlâkî durumunu bilmesi; içinde yaşadığı toplumu, örf ve âdetlerini tanıması; uygulayacağı metotların yol açacağı fayda ve zararı da göz önünde bulundurması gerekir.