Şiarımız, bir hizbe karşı sorumlu olmak değil, Ümmete karşı sorumlu olmak olmalıdır. Hizip bencilliğine saplanıp kalanlar hiç bir gelişmeyi doğru anlayamazlar. Hiç bir hizipçi adam gibi adam olamaz.
Başkalarının aleyhine ölçüsüz bir şekilde büyüyen ve kontrol edilemeyen bir imparatorluk, insanlığa daha büyük kötülükler yapabilir. Bugün, hepimizin gördüğü üzere, gerçek anlamda ilerleme katliam ve soykırım teknolojilerinde/uygulamalarında yaşanıyor. Irkçılık sınır tanımıyor.
Seçilmiş halk efsanesine inanan İsrail, kendisini bu efsane sebebiyle bütün bir insanlığın üzerinde görebiliyor.
Dünyaya kapalı olmak, olaylara ve gelişmelere kapalı olmak, dini bir hassasiyet biçimi olarak savunulamaz, kabul edilemez. Önemli olan dünyaya kapalı olmak değil, dünyanın şehevi ve nefsani hazlarına kapalı olmaktır. Her haksızlığa, her zulme karşı koymak en doğal insanî görevimizdir.
Sahici bir direniş iradesi gösterdiğimizde, gelecek bizim için ışımaya başlayacaktır.
Bireysel ve toplumsal anlamda ilahî iradeye teslim olduğumuzda, göklerin ve yerin ruhu olan şanı çok yüce Rabbimiz imdadımıza koşacaktır.