Günümüzde çoğulculuğun dinî, siyasi ve kültürel olanları başta gelmek üzere pek çok çeşidinden bahsedilmektedir. Dinî çoğulculuk terimi günümüz dünyasında, her biri kutsalla ilişkili olarak kendi inanç ve uygulamalarını temsil eden pek çok dinî geleneğin varlığına vurgu yapar. Felsefede ise, dinî çoğulculuk, birbiriyle rekabet eden farklı dinî gelenekler arasındaki ilişkiyi dile getiren şu teoriyi ifade eder: Büyük dünya dinleri, bir olan nihai ve ilahi Hakikatin çeşitli şekillerde tasavvur edilip farklı kavramlarla dile getirilmesinin ve Onun karşısında neler yapılabileceğinin birer ifadesi ve örneğidir.
Çoğulcu paradigma, birçok fikrî ve sosyal değişimin sonucu olarak daha çok modern dönemde dinî araştırmaların merkezî konusu haline gelmiştir. Gerek İslâm gerekse Hıristiyanlık geleneğinde bu bakış açısını destekleyen bir kısım unsurlar bulunmaktadır. Ancak, dinî çoğulculuğun, esas itibariyle John Hick tarafından global bir din kuramı ve akım olarak geliştirilmeye çalışıldığı söylenebilir. Hickin geliştirdiği bu kuram, onun genel din felsefesinin bir parçasıdır. Kitapta, Hickin bu kuram ile ilgili düşünceleri, eleştirel bir bakış açısıyla incelenmeye çalışılmaktadır.