Günümüz dünyasında sosyal bilimler fizik bilimlerden daha yaygın bir uygulama alanına kavuşmuş bulunmaktadır. Propaganda teknikleri, reklâmcılık, halkla ilişkiler, ticarî rekabet, ideolojik ve kültürel savaş gibi kavramlar, yazılı basın-yayın organları, televizyon, video gibi teknik araçların her alanda kullanımı, kamuoyu araştırma şirketlerinin faaliyetleri toplum hayatına girdikçe, insanları derinden etkilemekte ve yaşantılarında büyük değişiklikler meydana getirmektedir. Bazen bu değişiklikler, teknik ilerlemenin önünde seyretmektedir. Sosyal bilimlerinin tabiatında var olan kuramlarla uygulamalar arasındaki farklılık, uygulamaların kuramların önünde gitmesi, kavramların tariflerinde araştırmacıların görüş birliğine ulaşamaması gibi bazı zaaf noktaları bile, sosyal bilimlerin kazandığı bu konuma bir zedelenme getirmemektedir. Batı toplumlarına göre ülkemizde daha geç başlayan sosyal araştırma ve incelemelerin son yıllarda elde ettiği ivme, bu farkı kapatma yönünde bir gelişmeyi or