Tarım toplumundan sanayi toplumuna doğru yavaş da olsa bir geçiş yaşanan Türkiyede, nüfusun neredeyse yarısı köyle irtibatını koparmamıştır. Buna rağmen köyler ağır ağır boşalmakta, yüzyıllardır sürdürülen ziraat usulleri yerini teknolojik üretime bırakmaktadır. Bu çerçevede eski dünyadan bize intikal eden ziraata değin kelime, deyim ve terimler geniş bir lügat teşkil ediyor. Erzurumda Ziraat Kültürü, Mahalli Ziraat Terimleri başlıklı çalışma, hafızalarımızı tazelemekle önemli bir rol üstlenecektir. Eser, sadece ziraatla meşgul olanlar için değil, aynı zamanda folklor-etnografya-müzecilik ve edebiyat için de ufuk açıcı bir kaynak.