Bin dokuz yüz yetmiş bir de Kelkit'te doğdum. Doğuştan gurbet hayatıma yön vermiş ki babam beni görmeden bir yıl geçmiş. Üç yaşım da İstanbul'a taşınmışız. Çocukluğumu İstanbulda yaşadım. Dokuz yaşıma geldiğimde babam gurbetten gurbete Libya ya gitti. Bizde dedemin yanına köye döndük ve on yedi yaşıma kadar köyde kaldıktan sonra İstanbul'a döndüm bu gidiş gelişler benim hayatımın dönüm noktaları oldu. Olmam gereken yerlerde doğru zamanda olamadığıma inandım hep. Köyde İstanbullu İstanbul'da köylü diye çağırıldım. Bunları yazmamın nedeni aynı konuma düşmüş birçok insanımız olduğunu bildiğimden ve bu durumda mağdur olanların hep çocuklar olduğunu vurgulamak. Toplumda gurbet deyince akla baba gelmesine rağmen gurbetin asıl mağdurları geride kalan diğer bir tabirle gurbet yolu bekleyenlerdir. Bunlar analar eşler çocuklardır. Benim hayatımın bir. Bölümü de böyle beklemekle geçti. İlkokulu İstanbul'da başlayıp köyde bitirdim. Liseyi Gümüşhane'de başlayıp İstanbul'da bitirdim. Üsküdar Örnek Lisesinden sonra Trakya Üniversitesi SHMYO'dan mezun oldum.
İki bin yılında bu yana Fransa'da gurbetçiyim.
Evliyim ve 5 yaşında bir kızım var.