Bu kkitapta yer alan filmler, yazarın uzun yıllar boyu defterinde biriken yazılarıniçinden kendisinin beğendiği ve sevdiği filmlerle ilgili olanlar alınmıştır. Defterdeki yazılara bakıldığında, ne bildik sinema yazılarının o boğucu kuramsal karmaşasına, ne de tüketime açık magazinel yaklaşımlara itibar edildiği görülecektir. Zaman zaman sinemanın genel sorunları ve konuları üzerine de notlar düşülüyor ama o sıkıcı, artık bıkkınlık veren kuramsal tartışmalarına girilmeden, sözü edilen filmin hep özne olmasına dikkat edilerek... Genel anlayışa uymamış bu yazılardan aynı zamanda bir hikâye tadı yakalanıyor. Yazara göre, sinemanın kendisi zaten yazı dilini görütünün diline çevirme çabasında iken onu yeniden yazı diline dönüştürmek beyhude bir çabadır. Bir film elbette yazıya, kitaba sığmaz. Ama bu kitap okuyucuyu filme ulaştırırsa görevini yapmış olacaktır.