Fütüvvet insan ahlakı ve davranışlarını düzene sokan bir inanç sistemi olduğu kadar töre, tören ve gelenekleri ile İslâm kültürünün bir parçasını oluşturur. Fütüvvetin gayesi zenginle fakir, üretici ile tüketici, emek ile sermaye, halk ile devlet arasında iyi ilişkiler kurarak sosyal adaleti gerçekleştirmek ve ahlaki bir toplum düzeni meydana getirmektir.
Bugün bu meslekler ve işlerin bir kısmı güzel sanatlar adıyla tanınmaktadır. Fütüvvet halkalarında yetişen insanların birçoğu, mimarlık, minyatür, hüsn-i hat dallarında çalışıyorlardı. Dolayısıyla bunların düşüncelerinin tetkiki, tasavvuf ile sanat arasındaki yakınlığı ortaya çıkaracaktır. Tasavvuf ile sanat arasındaki ilişki bazı geleneksel sanatlarda büyük mutasavvıflar tarafından fütüvvetnâmelerin yazılmasına sebebiyet vermiştir.
Fütüvvetnâmeler İslâmî öğretinin çeşitli sanat dallarıyla ilgili çizdiği çerçeveleri beyan etmektedir. Çünkü eskiden sanatların; günümüzdeki şekliyle uygulamalı ve güzel sanatlar diye ikiye ayrılmasından önce bütün mesleklerin fütüvvetnâmeleri vardı ve bu sanat dallarında çalışanlar aynı zamanda diğer mesleklerde mevcut olan ahlaki ve tasavvufi özelliklere de sahipti. Bu düşünceleri canlandırmak ve hatırlatmak, İslâm sanat tarihinde var olan çalışmalara ve bunların sonuçlarına ve dolayısıyla Müslümanların duraklama ve hatta yok olmaya yüz tutmuş geleneksel sanatlarına yeniden hayatiyet kazandıracaktır.