Bu kitapta İslam ilim geleneğinin en önemli hususiyetle-rinden birisi olan isnad incelenmiştir. Başlangıçta dini bilginin sonraki kuşaklara aktarım yöntemi olarak ortaya çıkmış isnad sistemi zamanla her tür geleneksel bilginin aktarımında kullanılan bir yöntem olmuştur. İsnad, musikî ve hat gibi sanat dallarını da etkileyerek İslâm sanatlarının tedrisinde kullanılan meşk ve icazet yöntemlerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. İsnad, Peygamber Efendimiz (s.a) ile Hazreti Cibril arasında Kuranın karşılıklı okunmasıyla başlamış bir uygulamanın, Kuran-ı Kerimin Mushaf haline getirilmesi ve çoğaltılma-sına, daha sonra da Kuran kıraatinin aktarımına uygulan-ması neticesinde ortaya çıkmış bir yöntemdir. Tabiin dönemindeki İslam bilginleri tarafından benimsenerek, Saadet asrına ait tarih, tefsir ve diğer bilgilerin aktarımında kullanılmaya başlanmıştır. İsnadın İslam ilim geleneğindeki en kapsamlı ve sistemli uygulaması hadislerin aktarımında gerçekleşmiştir. Özellikle ilk üç asırda hadis rivayeti ve isnad kullanımı o kadar yay-gınlık ve itibar kazanmıştır ki, devlet başkanlarından kölelere kadar toplumun her kesiminin ilgi odağı olmuştur. İsnad sisteminin incelenmesi kültür tarihi ve sosyal tarih araştır-maları için de önemli olmakla beraber isnadın bilgi aktarım yolu olarak tetkiki daha öncelikli bir öneme sahiptir. Bu sayede isnadın işleyiş mekanizması ve değerinin anlaşıl-masına katkı sağlanacağını ümit etmekteyiz.