Genetik mühendisliği ve biyoteknolojideki gelişmeler, ilgili oldukları alanlarda yeni yöntem ve bakış açıları ortaya koyarak, doğrudan ya da dolaylı olarak farklı alanları da etkilemektedir.
Geliştirilen yeni yöntemlerin özellikle insanlarda uygulanması, sosyoloji, psikoloji, antropoloji, tıp ve teoloji gibi bilimlerde bir takım yeni problemler oluşturmaktadır.
Kök hücre araştırmalarında embriyoların kullanılması, implantasyon öncesinde embriyoya yönelik bazı tercih ve tasarruflarda bulunma, insan kopyalama, insanın davranışlarına yönelik gerçekleştirilecek müdahaleler, insanlık onuru ve saygınlığı açısından tartışılmaktadır. Bu yeni gelişmeler, insanların zihinlerinde itikada yönelik bazı sorular oluşturmaktadır. İnsan Allah'ın koymuş olduğu kanunları değiştirebilir mi? İnsan iradesi ve gücünün sınırları nelerdir? İnsan fıtratına müdahale mümkün müdür? İnsan ömrünü uzatmak mümkün müdür? Genetik olarak meydana getirilen değişiklikler yaratılış kanununa müdahale midir? Bu sorular neticesinde insanlar, geçmişe yönelik itikadi kabullerini gözden geçirme ihtiyacı hissetmeye başlamışlardır. Bu tür kaygıları ortadan kaldırmak için teolojik yaklaşımla bu sorulara cevap arama zarureti ortaya çıkmıştır.
Bu çalışmanın amacı, genetik mühendisliği ve buna bağlı disiplinlerde canlılara ve özellikle insana uygulanan ve uygulanması hedeflenen yeni yöntem ve tekniklerin, teolojik açıdan ne tür problemler oluşturduğunu tespit etmektir.