Hayat, döngüsel bir hareket, kısır döngü, boş, anlamsız, tekdüze gelgitler... Temaşa; sonuçsuz, anlamsız sabah ve akşamların seyri; tatsız ve sonu gelmez bir oyun... Zamanın yoktur. Hepsi ızdırap, telaş, bekleyiş... Ve hac, senin bu aptalca cebre, bu anlamsız lanetli yazgıya karşı isyanın. Kararsız, tereddütlü ve döngüsel hayattan, tüketim için üretim, üretim için tüketimden kurtuluşun. Hac, ucu kaçmış bir yumak gibi varlığını açar. Bu kapalı daire, devrimci niyetle açılır, ufuk olur, yola koyulur. Dosdoğru bir seyir çizgisinde ebediyete hicret eder. Başka bir yöne, O'na doğru. Kendi evinden Allah'ın Evi'ne, halkın evince hicret!