Bir Müslüman; bizzat kendisiyle, toplumla ve Allah ile olan ilişkilerine yön verirken hatta en genel mânâsıyla dünya ve âhiret görüşünü oluştururken bir mezhebe mensup olma keyfiyetine sıkı sıkıya bağlı kalmaktadır. Kendini bir mezhebin belki milyonlarca mensubundan biri şeklinde tanımlayan Müslümanlar için bu bakış açısı yeterli ve tatmin edici görülecektir, hatta belki görülmelidir. Ancak herhangi bir mezhebe mensup olan insanlardan en azından bazısının, amelî hayatının dayandığı ilkeleri merak etmesi de normaldir. Bunu; ilme duyulan ilgi, taklid-tahkik ilişkisi, sırf entelektüel sâiklere dayanan araştırma-soruşturma ve merak gibi fıtrî özelliklere bağlamak mümkündür. Ancak başta İlâhiyât Fakülteleri olmak üzere din eğitimini özel gaye haline getiren müesseselere mensup insanların, toplumun dinî hayatında oynadıkları role binâen, bu hususta özel bir çaba sarf etmeleri de kanaatimizce gerekli bir durumdur. Buna göre, böyle vasıflara sahip kişilerin, en azından kendilerinin ve içinde yaşadıkları toplumun mensubu olduğu mezhebin/mezheplerin temel özelliklerini, dayandıkları delilleri ve karşıt görüşlere yönelttikleri itirâzları bilmesi vizyonları ve misyonları açısından oldukça önemlidir.
İncelemeyi amaçladığımız kanın/kanamanın abdeste etkisi meselesinin de böyle bir amaca hizmet ettiği düşünülebilir.