Allah Resulü buyuruyor: Bana melek gelerek Fâtıma'nın cennetliklerin hanımefendisi olduğunu müjdeledi. Resulullah
(s.a.v.) Efendimiz, Hz.Fâtıma'yı görünce sevinir, kendisini ayakta karşılar, elini tutarak yanaklarından öper, ona iltifat
edip yanına veya kendi yerine oturturdu. Babası kendi evine gelince Fâtıma da onu aynı şekilde karşılayıp ağırlardı.
Resulullah (s.a.v.) bir sefere çıkarken aile fertlerinden en son Hz. Fâtıma ile vedalaşır, seferden dönünce de ilk olarak
onun yanına uğrardı. Hz. Fatıma.zühd ve takvada emsalsiz bir mevkiye sahip olduğu gibi iffet ve hayada da zirve idi.
Hatta o derece ki kendisini ölüm sancıları sardığı zaman, vefat ettiğinde cenazesinin erkeklerin arasından geçirilecek
olmasının sıkıntısı, çekmekte olduğu ölüm sancılarını bastırmıştı. Zira o dönemde Medine'de kadın cenazeleri de tıpkı
erkeklerin ki gibi üzerine örtülen bir kefenle sarılmış olarak herkesin gözü önünde bulunuyor, üzerine başka bir şey
örtülmüyordu. Bundan duyduğu rahatsızlığı yanında bulunan Esma bint Umeys'e söylediğinde Esma ona Habeşistan'da
cenazelerin tabut içinde taşındığını anlatmış, bunun üzerine Hz.Fâtıma kendi cenazesinin de böyle tabut içinde ve gece
karanlığında taşınmasını vasiyet ederek derin bir nefes almıştır. Nitekim cenazesi Esma bint Umeys'in tarifi üzerine
yapılan tabutla ve yine vasiyeti gereği gece taşınmış ve cenaze namazı kılınarak defnedilmiştir. Allah Ondan razı olsun!