Tercüman-ı Hakikat'te tefrika edildikten sonra 1881'de kitap hâlinde yayımlanan Henüz On Yedi Yaşında, fuhuşhanede çalışan 17 yaşında Kalyopi adlı Rum bir genç kızın hikâyesini anlatır. Ahmet ve Hulusi adında iki arkadaş beraber tiyatroya gittikleri bir akşam şiddetli yağmur dolayısıyla evlerine dönemezler. Bu vesileyle kalacak yer ararken biraz da zorunluluk gereği bir genelevde kalırlar. Buradaki hayat, burada yaşayan insanlar -özellikle Kalyopi- Ahmet Efendi'nin ilgisini çeker ve sadece hikâyesini dinlemek amacıyla buraya gidip gelmeye başlar. Tek istediği onu buradan kurtarmaktır.Ahmet Mithat Efendi, Kalyopi'nin hikâyesi özelinde Batılılaşmayla Avrupa'dan geldiğini düşündüğü fuhşu toplumsal bir mesele olarak değerlendirir ve eserde bu problem için çözüm yolları arar.Önceki aktarmalardan farklı olarak bu yayında, romanın dili ve üslubunda herhangi bir sadeleştirme yoluna gidilmemiştir. Romanın önceki neşirlerinden farklı olarak günümüz okuru için yabancı sayılabilecek kelimelerin anlamları ile bazı özel isimlerle ilgili açıklamalar dipnotlarda verilmiştir.