İslâm diplomasi geleneğinin oluşumunu aktarma noktasında önemli bir yer tutacağını düşündüğümüz bu çalışma, tek bir kabileyive tek bir olayı incelemekten öte, Hz. Peygamber'in risâlet döneminive bu dönem içerisinde ilişki kurulan birçok kişi, kabile ve bölgeyihatta bazı devletleri içermesi nedeniyle metot ve kaynak olarak geniş bir yelpazeyi kullanmayı gerekli kılmıştır.
Çalışmanın esasını Hz. Peygamber'e gelen elçiler ve onun (as)diplomatik faaliyetleri teşkil ettiği için, ele alınan bölümlerde gelişmelere bakış açısı bu eksende bırakılmıştır. Hz. Peygamber'in göndermiş olduğu elçiler, mektuplar, görevliler ile gazve ve seriyyeleri,antlaşmaları ya da İslâmlaşma hareketlerinin ayrıntılarına konununsınırları gereği girilmemiştir. Rasûlullah'a gelen heyetler ve bu heyetler ile doğrudan ilgili konulara yer verilmiştir. Örneklemlere, ihtiyaçduyulduğunda ya da konu ile doğrudan ilintili olunduğunda gidilmiştir. Başta İslâm toplumu olmak üzere dönem, devlet ve kabilelerinin siyasî ve diplomatik yapısını mümkün olduğunca doğru bir şekilde ortaya koyarak günümüz insanına ulaştırmak hedeflenmiştir.
Rasûlullah, sadece kendi zamanı için değil bütün zamanlar için örnek model olarak gönderilmiştir. Bu noktada Hz. Peygamber'in kurduğu ve İslâmî bir anlayış ile şekillendirdiği Asr-ı Saâdet Dönemi'nin anlaşılması önem arz etmektedir. Zira bu dönem, kendinden sonra gelen bütün dönemlerin ve kurulan devletlerin anlaşılması, ayrıcagünümüz İslâm toplumunun şekillendirilmesi için de referans niteliğindedir.