Her şeyin bir kaderi vardır. Kuşkusuz kitapların da. Gelmek ve görünür olmak için, kaderin, oluşuna izin verme vaktini bekler kitaplar. İzin verildiğindeyse önüne hangi bent kurulursa kurulsun artık durmak yoktur.
Her kitabın bir hikâyesi vardır. Yasin Doğru, özel günlerimiz olan Ramazan günlerini, bayramı ve kandilleri, şairin nesir kalemiyle yazıyor. Neden bu özel günler var? Bizler bu özel günlerde nasıl davranmalıyız? Bu kitapta bunlar sorgulanıyor. Her bir metin deneme tadında bizleri düşünmeye yönlendirerek asıl derdimizin ne olması gerektiğini hatırlatıyor bize. Kandiller yakıyor gönlümüzde. Görkemli konukları çağırıyor soframıza. Elde olan yaşam fırsatını iyi değerlendirmek gerektiğini vurguluyor. Bütün bunları yaparken kimi zaman çocukluğu, kimi zaman gençlik hatıraları, kimi zaman da okudukları dile geliyor sessizce.
Bir medeniyet derdi olan şair Yasin Doğru, Hilâle Bakan Günler ile kendi gerçekliğinde aslında bizi bize anlatıyor.