Dinsel dönüşüm ve misyonerlik, Günümüz Türkiye´sinde toplumsal refleksler için önemli unsurlar haline gelmiştir. Dinsel dönüşüm olaylarına yönelik ortaya çıkan tepki ve anlama çabaları çoğunlukla misyonerlik çerçevesindedir. Bu eğilim, dinsel dönüşüm yaşayan bireyi ihmal etmiştir. Kitap, ihmal edilen bireyi incelemenin merkezine alarak misyonerliği ilintili konu düzeyinde işlemektedir. Dinsel dönüşüm yaşayan bireyin kim olduğu, nasıl bir hayattan sonra Hıristiyanlaştığı, hangi düzlemde misyonerlerle kesiştiği, Hıristiyanlaştıktan sonra sosyal, kültürel, dinî ve psikolojik yönden ne gibi değişimler yaşadığı kitabın ulaşmaya çalıştığı verilerin köşe taşlarındandır. Kitapta; anlamsızlık hissi, etkili sosyal bağlar, yoksunluklar, evlilik, davranışları referans alma, sosyalizasyon sorunu, ergenlik, kimlik krizi, misyonerlik, referans grubu, aile ilişkileri, kriz, geçmişinden kopma arzusu ve teolojik sorgulamalar, dinsel dönüşüm nedenleri olarak irdelenmiştir.
Hıristiyanlaşma, bireyin toplumdan bağımsız olarak yaşadığı bir şey değildir. Çağdaş toplum yapıları dinsel kimliğin yoğun etkilenimler altında olduğuna işaret etmektedir. Bu bağlamda, kitapta aynı zamanda Müslüman ebeveynlerin ve toplumun kendilerine ayna tutmasına yönelik net uyarılar yine Hıristiyanlaşan bireylerin kendilerinden gelmektedir.