Unutmayalım ki Hak Teâlâ Hazretleri, Hz. Muhammed (s.a.s)'i en iyi bir şekilde eğitmiş, en güzel ahlâk ile donatmış, onun ahlâkî şahsiyetini kıyamete kadar gelecek Müslümanlar için örnek (Üsve-i Hasene) kılmıştır. Hz. Âişe, kendisine Resûlullah (as.)'ın ahlâkını soranlara: Onun ahlâkının Kur'an olduğunu söylemiştir. Ashâbtan Berâ (r.a.)'nın tespitine göre de Hz. Peygamber (as.), Simaca da, ahlâk itibariyle de insanların en güzeli idi. Resûl-i Ekrem (as.) gerçekten de Kur'ân-ı Kerîm'i en doğru anlayan ve en doğru yaşayandır. Bu sebeple İslâm âlimleri ona, Yaşayan Kur'an demişlerdir. Bu münasebetle Kur'ân-ı Mübîn'i anlamak, Resûl-i Müctebâ (s.a.s)'yı anlamak, Resûlullah (as.)'ın güzel ahlâkını örnek almak da Kur'ân-ı Hakîm'i anlamak demek olduğunda hiç şüphe yoktur. Bu münasebetle elinizdeki kitapta İslâm'ın toplum hayatına getirdiği ahlâkî değerler Hz. Muhammed (s.a.s)'in ahlâkî örnekliği merkeze alınarak işlenmiştir. Zira Siyer-i Nebî'nin insan ve topluma yansıması, Peygamber ahlâkının örnek alınması ve özümsenerek-içselleştirilerek günümüz şartlarında davranışa dönüştürülmesiyle mümkün olur...