Allah ve Peygamber, ana ve baba, eş ve çocuklar, kardeşler, yakın ve uzak akraba, Müslüman ve insan, tüm canlılar ve tabiat sevgisi bütün Müslümanlar arasında müşterek ilgi ve sevgi alanlarını oluşturmuştur. Büyük İslam Medeniyeti'nin temellerini teşkil eden unsurlar arasında bunlara çok büyük önem verilmiş, tezahürleri edebiyat ve sanat eserleri başta olmak üzere her alanda ve her yerde kendini göstermiştir.
Özellikle Müslüman Türk milletinin ve tarih boyunca kurdukları devletlerin yerleşik olduğu coğrafyalarda meydana getirilmiş olan mimari sanat eserleri ve tesis etmiş oldukları müesseseler, Allah, Peygamber, Kur'an, Ehl-i Beyt ve sahabe sevgisinin, bütün canlılara karşı rahmet ve merhamet duygusuna sahip olmanın yansımalarını günümüze taşıyan canlı şahitlerdir. Bunların yanında edebiyat ürünlerimizin her türünde görmemiz mümkün olan kapsamlı sevgi metinleri, aynı şekilde anılan niteliklere sahip sanat abideleridir.
Muhabbet, meveddet, rahmet ve merhametten bahsederken bütün bunları bir arada düşünmek, bizi konunun medeniyetimize ne ölçüde ve hangi boyutlarda nüfuz ettiğini anlamaya ve kavramaya sevk eder. Sınırları belirli bir tebliğ metnine bunları sayıp dökmeyi bile sığdırmak mümkün olmaz. Onun için biz konuyu bunların hepsinin aslı ve esasını teşkil eden Kur'an ve Sünnet ikilisiyle çerçevelemeye çalışacağız.