İletişim insan için hep vazgeçilmez olmuştur, böyle olmaya da devam edecektir. İnsanın varlık alemiyle kuracağı
iletişim, söz ile olabildiği gibi sözsüz de olabilir. Düşünebilme yetisinin yanında, insanın bir de duygu boyutu vardır.
Kelimeler bazen yetersiz kalabilmekte, düşünceler daha çok sözlü iletişim vasıtasıyla aktarıldığı halde duyguların
aktarımı sözsüz iletişim yoluyla daha kolay gerçekleşebilmektedir. Sözcüklerin kullanılmadığı iletişim biçimi, jestler,
mimikler, oturuş, duruş, sesin rengi ve müziği, beden dili, mekân ve zaman özellikleri, renk ve giyim-kuşam kodlarını
içeren sözsüz iletişim, insanın her haliyle anlam yüklü olduğunun ispatıdır. İnsanlık ailesi için en güzel örnek elbette
Resulullah'tır. Bir Müslüman, onun (s.a.s.) dünya görüşünü ve hayat modelini örnek alır, onun gibi olmaya, onun gibi
davranmaya çalışır. Hayatın her anını ve her alanını aydınlatan bir Peygamber örnekliği, iletişim tarzını da
kapsayacaktır. Bu bağlamda elinizdeki kitap, Resulullah'ın sözsüz iletişim tarzını incelemektedir. Hz. Peygamber'in
(s.a.s.) bir tebliğci, bir mürşid, bir öğretmen olarak konuşmasına ek olarak duruşuyla, yürümesiyle, kıyafetiyle hatta
susmasıyla muhatapları üzerinde kalıcı izler bıraktığını bu eserde göreceksiniz.