Osmanlı Beyliğinin kurucularının kimliği ve devlete adını veren ailenin menşei hakkında bugün doğrudan dönemin çağdaş kaynaklarına dayalı olarak çok az şey bilinmektedir. Bu durum haliyle bu konu üzerinde çalışan araştırmacılar için ciddi bir problem oluşturmuştur. İlk dönem Osmanlı tarihiyle ilgilenen tarihçilerin çoğu bu sağlam kaynaklara dayalı bilgi boşluklarını, teorik çıkarımlara kapatma yolunu tercih etmişlerdir. Bununla beraber mevcut kaynaklardan elde edilen menkıbevi bilgiler, bazı tarihçiler için gerçek bir bilgi gibi algılanıp bir ölçüde kurgulanmış bir tarih yazımına da yol açmıştır. O kadar ki bunlar bazen genel kabullerle benimsenerek iyice yerleşmiş, hatta ders kitaplarına kadar yansımıştır. Aslında bu kaynaklardan tarihi gerçekliğe tam anlamıyla erişmek pek de kolay görünmemektedir.
Feridun M. Emecen
Moğol istilâsı Osmanoğullarının kaderini nasıl belirledi?
Anadolunun kuzeybatı ucunda ortaya çıkan Osmanoğullarının ataları kimlerdi?
Kayı boyuna mensubiyetleri sonradan uydurulmuş bir bilgiye mi dayanıyordu? Osmanoğullarının coğrafî konumları, sınırlarını genişletip bir cihan devleti haline gelmelerinde nasıl bir rol oynadı?
Birçok Anadolu Beyliği arasında Osmanoğullarını öne çıkaran unsurlar neydi?
Osmanoğullarının küçük bir beylikten üç kıtaya hükmeden bir imparatorluğa dönüşmesinde gazâ/cihad ideolojisinin rolü var mıydı?
2012 yılına damgasını vuran Fetih ve Kıyamet 1453 kitabının yazarı, Osmanlı İmparatorluğunun Klasik Çağı alanında uzman Prof. Feridun M. Emecen, İlk Osmanlılar ve Batı Anadolu Beylikler Dünyası kitabıyla; Osmanlı Devletinin kaynakları itibariyle karanlık/bilinmeyen çağı olarak adlandırılan kuruluş dönemini aydınlatıyor ve zihinlerde oluşan bütün sorulara cevap veriyor.