İnsanoğlunun içinde doğduğu, büyüdüğü ve hayata katıldığı en küçük sosyal ünite olan aile, aynı zamanda bir ahlâkî ve hukukî yapıdır da.
Temel çerçevesini Kur´ân´ın çizip ayrıntılarını Hz. Peygamberin Sünneti´nin belirle¬diği ve müc-tehid fakihlerin de bu iki kaynağa getirdikleri yorumlarla geliştirip sistemleştirdikleri İslâm Aile Huku¬kunun temel esprisi şudur: Aile bireylerinden hiç kimse¬nin haksızlığa uğra-madığı, fıtrattaki kadın-erkek nitelikle¬rine uygun ve sevgi temeline dayalı bir aileyi kurmak ve yaşatmak.
Asıl hedef bu olmakla birlikte tarih boyunca aile ku¬rumu ve hukuku ekseninde yanlış görüşlerin ortaya atıl¬dığı ve müslüman toplumlar içinde haksızlıklar doğuran yanlış örflerin yerleştiği de bir gerçektir.
Müslümanların elinde, İslâmın ve dolayısıyla Aile Hu¬kukunun aslî iki kaynağı, yani Kurân ve Sünnet mevcut ol¬duğuna göre, yanlış anlamalar ve uygulamalar bu iki kaynağa göre gözden geçirilmelidir.
Bu mütevazı çalışma, kendi ekseninde böyle bir amaca hizmet etmeyi hedefle¬mektedir.