Bu çalışmanın ana konusunu teşkil eden fıkhî kâideler ve bunların incelendiği kavâid eserleri, fıkıh ilminin teorik ve ilkesel yönünü temsil etmektedir. Fıkıh mezheplerinin doktriner formlarının belirli bir olgunluğa kavuşmasının ardından müstakil kaynaklarda bir araya getirilen bu kâideler, mezhep birikiminin incelenmesi sonucunda elde edilmeleri sebebiyle, fıkhî bilginin sürekli bir şekilde belirli çalışmalara konu edildiğini gösterir. Dolayısıyla, fıkhî mirasın değişik bakış açılarıyla okunması neticesinde elde edilen ve fıkhın alt dallarını oluşturan kavâid, furûk ve tahrîcül-fürû alel-usûl gibi edebî türler, fıkhî düşüncenin belirli bir dönemden sonra durağanlaştığı iddialarına fıkhın içinden bir cevap teşkil eder.