Kader problemi, İslam düşünce tarihinin en önemli konulardan birisi olmuştur. Bu problemi önemli kılan nokta, henüz çözümlenmemiş olmasıdır. Günümüze kadar pek çok mütekellim, filozof ve bilim adamı bu konuda görüş belirtmiş, ancak sır perdesi henüz kaldırılabilmiş değildir. Bütün mesele, Allah ile insanın, fiil konusunda rollerini belirlemede odaklanmaktadır. Konunun ilahi yönü ile insani yönünün takdiri meselesi, tartışmaları günümüze kadar getiren husus olmuştur.
Bu çalışmada, genelde insanlığın ve özelde de İslam kelamının problemi olan kader meselesinin Emeviler dönemi (H. 41-132/M. 661-750) boyutunu irdelemeye çalışacağız. Böyle bir konuyu seçmekteki amacımız; kader kavramının güncelliğini koruyor olması ve konuyla ilgili kelamı düzeyde ilk ciddi tartışmaların bu dönemde ortaya çıkmış olmasıdır. Bu bağlamda, Emevilerin, itikadi bir konu olan kader meselesini siyasi alana taşıma gayretleri, yaptıkları kötülükleri Allah'ın kaderi ile örtbas etmeye çalışmaları, konunun ehemmiyeti hakkında bize ipuçları vermektedir.