12 yaş ve üstü
Bir genç kız ve iki delikanlı! Aslında sıradan olabilecek bir öykü. Ama, ya bu öykü Nöstlingerin çok renkli, genç kalemiyle yazıldıysa..?
Kitaplarıyla gençleri olduğu kadar yetişkinleri de fetheden ünlü yazar Christine Nöstlingerin ergenlik çağındaki iki gencin ilk ciddi ilişkilerini anlattığı Türkçedeki ikinci gençlik romanında, okul, aile, boşanma, parasal sıkıntılar, dış görünüşün gençler üzerindeki etkileri gibi konulara yine ustaca değiniliyor. Yazar, yalın ve gündelik konuşma diliyle kaleme aldığı öyküyü genç kızın günlüğünden aktarırken, hem gençlere hem yetişkinlere, yaşama ve gençlik deneyimlerine ilişkin önemli ipuçları veriyor.
Sabahları okula giderken tramvay durağında karşılaştığı yakışıklı delikanlı, Julianın ilgisini çekmektedir. Sonunda tanıştığı Stephanla zamanla yakınlaşırlar. Ancak, Stephanın okul arkadaşı Gustav iki gencin bir araya gelmesine ve yalnız kalmalarına bir türlü izin vermez. Aşırı kilolu olan ve ergenlik sivilceleriyle boğuşan Gustav, sempatik görünmeye çalışırken itici olmakta ve dışlanmaktadır. Onun aşırıya kaçan bu itici davranışlarının aslında fiziksel özelliklerinden duyduğu rahatsızlıktan kaynaklandığını keşfeden Julia, daha anlayışlı olmaya çabalar. Ama, Juliadan çok hoşlanan Gustavın bütün girişimleri boşa çıkar. Stephanla Julia birbirlerine âşık olmuşlardır bile. Artık, iki gencin önündeki en önemli sorun, ayrı geçirecekleri yaz tatilidir. Zaten yeterince kötü olan bu ayrılık, bir yanlış anlama sonucunda Stephanın Juliaya bıraktığı veda mektubuyla tam bir kâbusa dönüşür...