Ahmet Yetik, öykülerindeki betimlemeleri, tasvirleri ve diri tuttuğu duygularla daha ilk kitabında okuyucuyu sarıp sarmalıyor. Çarpıcı üslûbuyla yalnızca öykü yazmıyor, öyküdeki satır aralarıyla yeni ufukların, farklı diyarların, ateşin buram buram yaktığı acılı gönüllerin, yanlarından geçip gittiğimiz insanların hikâyelerine ortak ediyor okurunu. Toplumsal bir kangrene dönüşmüş olaylara parmak basıyor. Hayatın göremediğimiz yahut görmekten kaçtığımız dehlizlerine doğru yolculuk yaptırıyor. Kapkaraydınlık, okurunu karanlık gibi görünen acıyla, kederle, hüzünle yoğurarak aydınlığa çıkarmanın peşinde.