Penceresi kadar düşer her eve ay ışığı.
Güzelliklere açık olmak için güzel olmak, güzeli tam anlamak için de güzellerle olmak gerekir. Güzele niyet etmek yolu da yolcuyu da güzel kılar.
Hepimiz bir yolculuktayız ve yolun da yolcunun da kaderi elbette farklı. Farklılıklar içinde ortak noktalar buldukça insanı, dolayısıyla hayatı severiz.
Şerif Yusuf, herkesi suyu bile incitmeden içen, elif derken vavın hakkına girmeyen, niyet cömertliğiyle sevgi zengini olan Karınca Basmaz Efendiler'in gönül sofrasına davet ediyor.
Herkes acıktığı kadar nasiplenirmiş sofradan.
Bu kitap, gülü de bülbülü de anlatmak yerine herkes kendi gönlünce duysun, kalbince doysun diye gülistana kelebek kanadında bir davettir.
Pencerelerimize bir bahar rüzgârı taşıma derdinin yanında, sevdayla birlikte merhameti ve aşktan daha büyük emaneti bulacaksınız iki kapak arasında.
Karınca Basmaz Efendiler'in bu nazenin dünyasına buyurmaz mısınız?