Köy Seyirlik Oyunlarında İnsan, Doğa ve Topluluk İlişkisi, insanın kendisiyle, doğa ve toplulukla kurduğu bağda oyunların konumu üzerine odaklanıyor. Halk takviminin gösterime dayalı biçimleri olarak değerlendirilebilecek köy seyirlik oyunlarında, kırsal yaşamın izleri ve kültürel pratiklerin süreçleri takip edilebilir. Oyunlarda; arkaik zaman, oyun zamanına taşınarak topluluğun bilgi birikiminin yeni kuşaklara aktarılması sağlanır. Söz konusu özelliklerinin yanı sıra oyunlar; damları, tarlaları, çeşme başlarını kısacası köyün tüm alanlarını hem seyir yerine hem de sahneye dönüştürür.
İnsan bedeninin hayvanlara ve nesnelere dönüşümü, bedenin sınırlarını zorlayarak oyunculara yaratıcı bir alan açar. Gelenek aktarımında bellek oluşturmalarıyla ve de sahnelenme biçimleriyle köy seyirlik oyunları, geleneksel Türk tiyatrosu için zengin bir arşiv ve deneysel çalışma alanı oluştururlar. Oyunların yaşam alanlarına yakından bakan bu kitap, Türk tiyatrosunun kendi kavramlarını ve kuramlarını oluşturabilmesine, oyunların yenilenmesine ve sanatsal birer üretime dönüşmelerine katkı vereceği umudu taşımaktadır.