Değişen bilgi, teknoloji ve onun getirdiği kolay hayat, dâima ve süratli bir değişim ve gelişmeye sevdâlıdır. Bu sevda, kaliteyi yakalamaya aşıktır. Ama kalite dur-durak bilmeyen bir eylem olmakta ve arkasından bizi koşturmaktadır. Kaliteyi nerede yakalayacağız? Hangi oluşuma, hangi güzelliğe hangi üretime ve hangi davranışa kaliteli damgasını vuracağız? Yoksa kalite sonsuza uzanan ve insanı devamlı peşinden koşturan bir hülya mıdır? Bize göre kalite, kıyamete kadar uzanacak sonu olmayan bir değeri ifade etmektedir. Bir an veya bir asır onu kapsama, onu ihâta etme açısından farklı değildir. Onun sevdası, insanların dünyayı ihya etmesini temin edecek, onun uğruna insanlar durmadan çalışacaklardır. Değişim gelişim ve yenilik, kaliteye uzanan merdivenlerdir. Yenilenen her şey, kaliteye bir hücre ilâve etmektedir. Yüce Allah kâinatı yaratırken, kaliteyi, insanı yaratmakla belirlemiştir. Mademki insan varlıkların en kalitelisidir, öyle ise insan için yapılan, onun şahsiyetini geliştiren, onu yücelten her şey kalite kavramının içine girmektedir.